Ayşen Şahin: Bu dünyayı görse bir peygamber, utanırdı önceliklerinizden…
Uzun uzun “Peygamberin resmi değil o, siz çizgi okumayı bilmiyorsunuz, siz metafor anlamıyorsunuz” açıklamaları ile gerçeği savunmaya mı çalışacağız? Bir resmini çizdirmemek adına ölmeyi ve öldürmeyi cümle içinde geçiren Muhammed’in evlatları, nasıl da suskun onun diğer evlatlarını öldürmek üzere kendi limanlarından kalkan gemilere karşı?
Dini ranta evriltmiş, holdingleşmiş, eli eteği öpülen şeyhlerin tarikatlarında, el kadar çocuklar kapı kulplarında asılmış bulunur, tecavüz edildikleri ispatlanırken, kız-erkek çocuk fark etmeden istismar, taciz, tecavüz mahkemelere konu olmuş ve bunu yargıya götürmeye cesaret edemeyen niceleri de varken, sevmenin ve sevilmenin güzelliğine ermişleri, sırf cinsel yönelimi farklı diye ölümle tehdit etmek kutsalla izah edilebilir mi?
Halifelik döneminden kalan defter-i hizanları, Enderunlu Fazıl’ın Hubanname’sini, Hamse-i Atayi’den çıkan minyatürleri kutsalınızın neresine koyacağız?
Filistinliler soykırıma uğrarken, Müslüman coğrafyada bombalar patlıyorken susup, din kardeşlerinizi öldüren mühimmatlara yol verdiniz, savaştan gelen parayı sindirdiniz, siz bir karikatürü anlamadığınızdan ötürü Filistinlilerin acısına değinen barışçıl insanları ölümle tehdit ettiniz. Dağ yandı, orman yandı, köy yandı, can yandı, tüm ateşi cehennemden ibaret saydınız, ses etmediniz.
Bir sor kendine, inandığın cennet kendi kalbin kadar temizse ne vadeder sana?
Bu dünyayı görse bir peygamber, utanırdı önceliklerinizden…
Diken
