Robert Redford, sinema tarihine damga vuran 13 filmde

Hollywood'un altın çağının efsane isimlerinden Robert Redford, bu sabah 89 yaşında hayata veda etti. Hem kamera önünde hem de arkasında unutulmaz performanslarıyla muazzam bir sinema mirası bıraktı. İşte Redford'ın en ikonik 13 filmi.

1. İki Adam ve Bir Kader (1969)

Birçok nedenden ötürü unutulmaz bir film. En yüzeysel olanı, ama aynı derecede unutulmaz olanı: tüm zamanların en çok kıskanılan iki güzel erkeği, neredeyse her sahneyi paylaşıyorlar. Ama hepsinden önemlisi, Redford ve Paul Newman , iki yabancı, Butch Cassidy ve Sundance Kid rollerinde karizma, çekicilik ve yetenek dolu bir oyunculuk düellosu sundular. George Roy Hill'in western filmi, arka planda Raindrops Keep Fallin' on My Head'in yer aldığı ünlü bisiklet sahnesi, dört Oscar ödülü ve en çok alıntılanan ve onurlandırılan sinematik sonlardan birinde, nihai sonuçlarına kadar uzanan bir macera ve çözülmez dostluk hikayesiyle sinema tarihinde yerini koruyor.

2. Acı (1973)

Paul Newman ile yeniden bir araya gelen Redford, bir mafya babasından intikam almayı planlayan genç bir dolandırıcıyı canlandırıyor. Film, sürprizleri, Büyük Buhran dönemindeki ortamı ve zarif sahnelemesiyle ünlü olup gişede büyük bir başarı elde etti ve klasik bir dolandırıcı filmi oldu.

3. Jeremiah Johnson'ın Maceraları (1972)

Bu samimi western filminde Redford, Rocky Dağları'nda tuzakçı olarak hayatta kalmak için medeniyeti terk eden bir adamı canlandırıyor. Hikâye, doğal çevrenin sertliğini neredeyse şiirsel bir tonla harmanlıyor ve doğaya ve kişisel bağımsızlığa bağlı bir kahraman imajının inşasında temel bir eser olarak kabul ediliyor.

4. Eskiden Olduğumuz Gibi (1973)

Redford, zıt ideolojilere ve yaşam tarzlarına sahip iki kişinin bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmasını konu alan bu romantik dramada Barbra Streisand ile birlikte rol alıyor. Rahat ve pragmatik karakteri ile Streisand'ın idealizmi arasındaki zıtlık, Amerika Birleşik Devletleri'nin siyasi ve toplumsal gerilimleriyle dolu bir aşk hikayesine derinlik katıyor.

5. Başkanın Tüm Adamları (1976)

Burada , Carl Bernstein (Dustin Hoffman) ile birlikte Watergate skandalını araştıran gazeteci Bob Woodward'ı canlandırıyor. Film, Richard Nixon'ın istifasına yol açan çalışmaları gerçekçi bir şekilde tasvir ederek, siyasi sinema ve araştırmacı gazeteciliğin bir dönüm noktası niteliğinde. Redford, projeyi bizzat destekleyerek, kendini işine adamış bir oyuncu olarak profilini pekiştirdi.

6. Aday (1972)

Bu siyasi dramada Redford, Senato adayı olarak seçilen ve başarı umudu çok az olan bir avukatı canlandırıyor. Film, onun yükselişi üzerinden medya manipülasyonunu ve seçim politikalarının çelişkilerini ele alıyor . Performansı, hem başlangıçtaki idealizmi hem de iktidarla birlikte gelen hayal kırıklığını yansıtıyor.

7. Condor'un Üç Günü (1975)

Sydney Pollack imzalı bu cesur gerilim filminde Redford, öğle yemeğinden döndüğünde tüm meslektaşlarının öldüğünü gören bir CIA kitap araştırmacısını canlandırdı. O andan itibaren Condor olarak bilinen adam , neler olduğunu anlamaya çalıştı.

8. Sıradan İnsanlar (1980)

Redford, ilk yönetmenlik denemesinde, oğlunun ölümünün ardından yaşanan yas ve iletişim eksikliğini konu alan bir aile draması sundu. Film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen Oscar'larını kazanarak herkesi şaşırttı ve Redford'ın aile içi yakınlığın inceliklerini keşfedebilen hassas bir hikaye anlatıcısı olduğunu ortaya koydu. Film, kamera arkasındaki kariyerinde çığır açan bir eser olarak kabul ediliyor.

9. Afrika'dan (1985)

Meryl Streep ile birlikte, 20. yüzyılın başlarında Kenya'da geçen bu romantik dramada başrol oynuyor. Özgür ve tutkulu bir maceracı olan karakteri, toplumsal kısıtlamalara rağmen bağımsızlık ruhunu simgeliyor. En İyi Film Oscar'ını kazanan film, görkemli sinematografisi ve başrol oyuncuları arasındaki yoğun ilişkiyle akıllarda kalıyor.

10. Bilgi Yarışması (1994)

Redford, yönetmen olarak 1950'lerdeki hileli televizyon yarışma programlarının skandalını konu alıyor. Film, medyanın gücüne ve Amerikan toplumunda sahte idollerin inşasına bir eleştiri niteliğinde. Sade ve zarif yönetmenliği beğeni topladı ve Redford'ın eleştirel bakış açısına ve tarihsel duyarlılığa sahip bir yönetmen olduğunu kanıtladı .

11. At Fısıltısı (1998)

Yönetmenliğini de üstlendiği bu filmde, hayvanlarla bağ kurma ve bu ilişki aracılığıyla insan travmalarını iyileştirme konusunda özel bir yeteneğe sahip bir at terbiyecisini canlandırıyor. Bu, doğanın Redford'un çalışmalarında bir kez daha merkezi bir rol oynadığı, ikinci şanslar ve kişinin kendisiyle barışması üzerine bir hikaye.

12. Her Şey Kaybolduğunda (2013)

Neredeyse diyalogsuz bu filmde Redford, gemisi onarılamayacak şekilde hasar görmüş, denizde yalnız bir adamı canlandırıyor. Film, oyuncunun gerilimi yalnızca fiziksel varlığı ve jestleriyle sürdürdüğü bir minimalizm ve dayanıklılık çalışması . Performansı, eleştirmenler tarafından kariyerinin son dönemlerindeki en yoğun ve cüretkâr performanslardan biri olarak övüldü.

13. Gecenin İçinde Biz (2017)

Redford'un belki de son önemli rolü. Ve tam 40 yıl sonra Jane Fonda ile birlikte geri dönüşü. Artık o kadar genç değiller ama en az onun kadar, hatta belki daha fazla alkışlandılar . Ritesh Batra'nın filmi, Venedik Film Festivali'nde her ikisi için de ayakta alkışlarla prömiyer yaptı ve 2017 Onursal Altın Aslan Ödülü'nü aldılar. O Louis'i, o ise Addie'yi canlandırdı; Kent Haruf'un aynı adlı romanında ilk kez anlatılan, yalnızlaşan ve birbirlerine arkadaşlık etmeye başlayan iki yaşlı insan.