Yalanlarınız halkın cebine yansımıyor

POLİTİKA SERVİSİ
TBMM Genel Kurulu’nda günlerdir süren 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri dün tamamlandı. Görüşmelerin gergin geçen son gününde TBMM, Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Genel Kurul açıldığında Bahçeli ile tokalaşmayan DEM Parti Eş Genel Başkanları, aranın ardından Bahçeli’nin yanına giderek selamlaştı. Akşam saatlerine kadar süren görüşmelerde muhalefetin hayır oyuna karşılık bütçe kabul edildi.
Genel Kurul’da daha sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi ve ilk sözü MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı aldı. Kalaycı, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne işaret ederek, bu sistemin doğasına uygun anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini belirtti.
DEM Parti grubu adına söz alan Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise “24 defa bütçe yapan bir iktidar mevcut sorunları nasıl olur da çözememiştir? Nasıl olur da sorunlar her geçen gün dağ gibi büyümeye devam etmiştir?” diye sordu. “Asgari ücretlinin, emeklinin, kadının, işçinin, çiftçinin, küçük esnafın, atanamayan öğretmenin, kademeli emeklilik bekleyenin, engellinin, mültecinin, gencin, çocuğun sorunlarını çözmek için kaç bütçe gerekmektedir?” diye ekledi.
KÜRTÇE TARTIŞMASIBütçe görüşmeleri sırasında Kürtçe eğitim konusu yeniden tartışmaya açıldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullarda Kürtçe derslere ilişkin eleştirilere yanıt vererek, öğrenci talebinin düşük olması nedeniyle yeni öğretmen normu ihtiyacının ortaya çıkmadığını ifade etti. DEM Partili milletvekilleri Beritan Güneş Altın, Salihe Aydeniz, Sabahat Erdoğan Sarıtaş ve Ömer Faruk Hülakü, öğretmen eksikliği nedeniyle okullarda Kürtçe eğitimin fiilen aksadığını dile getirdi. Vekiller, sahadaki uygulamaların Bakanlığın anlattığı tabloyla örtüşmediğini ifade etti.
CHP Grubu adına, Grup Başkanvekilleri Ali Mahir Başarır ve Murat Emir ile Malatya Milletvekili Veli Ağbaba söz aldı. CHP Grup Başkanvekili Başarır, Sayıştayın asli görevinin bütçenin nereye, nasıl harcandığını inceleyerek, hukuki ve mali bir denetim yapmaktan geçtiğini anlattı. Bu görevi millet adına TBMM’nin yaptığını kaydeden Başarır, "Üzülerek söylüyorum, günden güne eriyen bir rapor, bulgu topluluğu var. Sayıştay görevini yapmıyor" diye konuştu. Başarır, bütçe görüşmelerinde bazı milletvekillerinin her konuda muhalefeti ve CHP’yi suçladığını dile getirdi. Bu eleştirilere cevap veren Başarır, "2002’de dış borç 132 milyar dolarken, bugün 548 milyar dolara muhalefet mi çıkardı?" sorusunu yöneltti. 2026’da geçerli olacak asgari ücretin ne kadar olacağına dair yapılan tartışmalara değinen Başarır, asgari ücretin alım gücüne dair daha önce et, süt ve altın üzerinden kıyaslama yaptıklarını aktardı. CHP’li Emir, 2026 yılı bütçesi ile iktidarın ekonomi, sağlık ve eğitim politikalarına ilişkin eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin büyüme rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ileri süren Emir, "Aslında enflasyondan dolayı büyüme rakamları yüksek görünüyor. Çünkü parasal bollaşma var. Fiyatları 10 kat artırmışsınız, para genişlemiş ve rakamsal olarak büyümüş görünüyorsunuz ama gerçekte küçülüyorsunuz. İşçinin, emekçinin, yoksulun sofrasında ekmek küçülüyor. Enflasyonu çıkarınca büyüme konusunda dünyanın gerisindesiniz. Sizin büyüme yalanınız vatandaşın cebine yansımıyor" dedi.
***
BÜTÇEDE HALK NEREDE?Görüşmeler boyunca muhalefetin sert eleştirilerine neden olan çok sayıda başlık dikkat çekti. 2026 bütçesinde faiz giderlerine ayrılan pay, yaklaşık 2,7 trilyon TL olarak öngörüldü. Bu rakam bütçe giderlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor ve muhalefetin eleştirilerinin en güçlü odaklarından biri oldu; muhalefet, halkın üretim ve sosyal hizmetler yerine borç maliyetine para aktarıldığını savundu. Muhalefet milletvekilleri, “halk yoksullaşırken bütçenin finans çevrelerine çalıştığına” vurgu yaptı. Cumhurbaşkanlığı ve güvenlik bürokrasisine ayrılan ödeneklerin yüksekliği eleştirilirken, tasarruf çağrılarının kamuda karşılık bulmadığı vurgulandı. Özellikle temsil, ağırlama ve bina giderleri hedef alındı. Bütçe teklifinde Cumhurbaşkanlığı’na yaklaşık 21,3 milyar TL civarında ödenek ayrılması öngörüldü. Bu, muhalefetin hesabına göre günlük yaklaşık 58 milyon TL’lik harcama anlamına geliyor ki bu rakam, özellikle asgari ücretliler ve temel sosyal harcamalarla kıyaslandığında tepki çekti.
Muhalefet, bütçede asgari ücretliler, emekliler ve düşük gelirli gruplar için ayrılan kaynakların yetersiz olduğunu belirtti. Enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde sosyal destek bütçesinin hem reel düzeyde kalması hem de artan ihtiyaçlara cevap vermesi gerektiğini vurguladı. Muhalefet, asgari ücretliler ve emekliler için ayrılan kaynakların hayat pahalılığı karşısında yetersiz kaldığını belirterek bütçenin gelir dağılımını daha da bozacağını dile getirdi. Deprem bölgesine yönelik ödeneklerin ihtiyacın gerisinde kaldığı, kalıcı konutlar için daha güçlü bir bütçe gerektiği ifade edildi.
***
9 MİLYON LİRALIK SAATLE GELDİTürkiye’de ekonomik kriz, gün geçtikçe derinleşmeye devam ederken; TBMM’deki bütçe görüşmelerinde AKP’li milletvekillerinin tercih ettiği lüks aksesuarlar kamuoyunun tepkisini çekti. Hayat pahalılığının ve yoksulluğun konuşulduğu oturumlarda bazı AKP’li vekillerin kol saatleri, servet değerleriyle gündem oldu. Daha önce bakanlara hediye edilen milyonluk saatler tartışma yaratmışken, benzer görüntüler bu kez Meclis sıralarından geldi. Sözcü’nün haberine göre, İYİ Parti’den seçildikten sonra AKP’ye geçen Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun taktığı saat dikkat çekti. Hatipoğlu’nun, satış fiyatı 214 bin dolar olan Audemars Piguet marka saatinin bugünkü kurla yaklaşık 9 milyon 200 bin liraya denk geldiği belirtildi.
BirGün




