Erkan Baş TELE1'de açıkladı! TİP'ten bakanlar ve GDZ Elektrik hakkında suç duyurusu

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TELE 1'de Evren Özalkuş'un konuğu oldu.

Programda gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Baş, yangını önlemek amacıyla damacanalarla alevleri engellemeye çalışan yurttaşların fotoğrafını "utanç karesi" olarak nitelendirdi.

Baş ayrıca, orman yangınları nedeniyle, Tarım ve Orman Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Gediz Elektrik Dağıtım şirketinin yetkilileri hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.

Baş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye'de çeşitli felaketler yaşanmış ve biz her birisinde uyarmışız iktidarı. Demişiz ki ya bu son olsun, bu son olsun. Çünkü belli ne yapılması gerektiği belli. Ne tartışıyoruz? Yangın söndürme uçakları tartışıyoruz değil mi günlerdir? Öbür tarafta bakıyorsunuz sarayın uçakları orada duruyor ve her seferinde artıyor. Yani her yangında biz bu ülkenin neden yangın söndürme uçağı yok sorusunu soruyoruz. Sonra bu unutuluyor, unutturuluyor. Bir sonraki yangında bakıyoruz. Aa sarayın uçak sayısı artmış ama ülkedeki yangın söndürme uçağı ihtiyacı karşılanmamış. Dolayısıyla ben samimiyette şöyle hissediyorum. Yani bu ülkenin tepesine çökmüş, bu ülkenin varı, yoğu ne her şeyini yağmalayan bir iktidar anlayışı var."

"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"

"Kendi ihtiyaçları söz konusu olduğunda hiçbir zorlukla karşılaşmıyorlar. Hiç bu ekonomik krizler, zorluklar, yoksulluklar, eee, memleketin yaşadığı sıkıntılar gündeme gelmiyor. Ama öbür tarafta işte ya ülkenin resmen şu anda ciğerleri cayır cayır yanıyor. Bugün İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir suç duyurusunda bulunduk. Tarım ve Orman Bakanı hakkında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı hakkında, Gediz Elektrik Dağıtım şirketinin yetkilileri hakkında ve Savcılık makamı tarafından resen tespit edecek kişiler hakkında diye bugün avukat arkadaşlarımız mesai bitmeden bunu yetiştirdiler."

"İŞTE UTANÇ FOTOĞRAFI"

"Türkiye yüzyılı. Şu fotoğraf utanç fotoğrafı ya. Şuraya bakın. Vatandaş çıplak elleriyle, çıplak elleriyle yangın söndürmek için çaba sarf ediyor. Bir de onlara su doldurmuşlar. bununla yangını sürdürmeye çalış. Bu fotoğraf şunun fotoğrafı. Yani bir veri bu memleketin tepesine çökmüş. Bütün imkanlar, bütün olanaklar onların tekelinde. Ama öbür tarafta yurttaş bu ülkenin gerçek sahibi bakın çok açık. Bu ülkenin yoksul halk çocukları memleketlere de sahip çıkmaya çalışıyor. Tablo bu. Ya bir tarafta bu ülkeyi ezenler, sömürenler, yoksullaştıranlar, servetlerine servet katanlar, memlekette ne var ne yoksa dolar olarak onu değerlendiren ve buradan para kazanmaya çalışan bir anlayış var. Öbür tarafta bu ülkenin yoksul emekçi insanları, yoksul emekçi halkı bizler memleketimize sahip çıkmaya, burayı kendimiz için yaşanabilir bir yer olarak yeniden kurmaya çalışıyoruz ve gerçekten fotoğraf bu."

TİP TBMM'DE KOMİSYON KURULMASINA NASIL BAKIYOR?

"Ben şimdi Türkiye İşçi Partisi'nin genel başkanı olarak söylüyorum. Biz 1965 yılında Türkiye'de Kürt sorunu vardır diyen bir siyasi partiyiz. Bu nedenle 71'de 12 Mart darbesinden sonra, muhturası sonra partimiz kapatılmış. Bu ülkeye barış gerekir. Bu ülkeye demokrasi gerekir. Bu ülkeye de herkes için özgürlük gerekir. Bu baskıcı otoriter anlayışın değişmesi gerekir.

Halkın gözü önünde her siyasi partinin ne söylediğini yurttaşların da takip edebileceği, izleyebileceği ve kimsenin karnından konuşmayacağı talebi neyse, önerisi neyse, çözümü neyse, itirazı neyse, eleştirisi neyse hepsini yurttaşın gözü önünde yapmak. Bu çok önemli bir şey. Şeffaf bir süreç. Burada bir parantez açma ihtiyacı hissediyorum. Şimdi biz bunun başından beri söylüyoruz tabii. Sonra Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. dedi ki işte böyle bir komisyon kurulması iyi olur. Komisyon kurulsun falan. Şimdi ama şöyle bir şey olmaz. Yani komisyon dostlar alışverişte görsün diye kurulmaz. Yani şimdi 100 kişilik komisyon orada bir soru işareti yok mu sizce? Tabii ki var. Şimdi mesela meclis zaten 600 kişi 100 kişilik komisyon olmaz. Çok net söylüyorum oğlum. Bu işi sulandırmaktır. Şimdi mesela meclisteki bütün siyasi partilerin temsil edilmesi çok önemlidir. Grubu olsun ya da olmasın. Bütün siyasi partilerin temsil edilmesi bence en önemli başlıklardan bir tanesidir."

"ÇOĞUNLUĞU AKP-MHP TARAFINDAN OLUŞTURULACAK"

"Şimdi orada sayıyı 100'e çıkarttığınız zaman, diyelim ki işte bizim gibi partiler birer temsilci verdiğinde kalan büyük çoğunluk AKP ve MHP tarafından oluşturulacak. Daha kötüsü denge, dengeyi kendi lehlerine ve kendileri dışındaki herkesi orada masanın figürü haline getirerek yapacaklar. Mesela buna itiraz ediyoruz.

Türkiye'de çeşitli felaketler yaşanmış ve biz her birisinde uyarmışız iktidarı. Demişiz ki ya bu son olsun, bu son olsun. Çünkü belli ne yapılması gerektiği belli.

Ne tartışıyoruz? Yangın söndürme uçakları tartışıyoruz değil mi günlerdir? Öbür tarafta bakıyorsunuz sarayın uçakları orada duruyor ve her seferinde artıyor. Yani her yangında biz bu ülkenin neden yangın söndürme uçağı yok sorusunu soruyoruz. Sonra bu unutuluyor, unutturuluyor. Bir sonraki yangında bakıyoruz. Aa sarayın uçak sayısı artmış ama ülkedeki yangın söndürme uçağı ihtiyacı karşılanmamış."

Kaynak: Haber Merkezi