2027 tarihli gazete makalesi | Almanya ilerleme kaydediyor

"SPD ve Yeşiller bizden açıkça uzaklaştığından beri işler hiç kolaylaşmadı," diyor Udo Brettschneider. "Sol Parti bile önceki gün aboneliğini iptal etti. Parti lideri telefonda bana 'uzun zamandır kimse onlardan hiçbir şey okumadı' dedi zaten. İnsanlar artık bilgiye çoğunlukla TikTok üzerinden ulaşıyor. Daha az zaman alıyor, dediler."

Brettschneider 46 yaşında, temiz tıraşlı ve bir aile babası. Mavi kot pantolon ve antrasit grisi kadife ceket giyen kahverengi saçlı gazeteci, kendisini her zaman bir Sosyal Demokrat, bir merkezci olarak gördüğünü açıklıyor. 20 yıldır "Süddeutsche Zeitung" gazetesinin içişleri bölümünde editör olarak çalışıyor. Son dönemde reklam veren müşteri kaybı ve gazete tirajlarındaki istikrarlı düşüş sorulduğunda, ağzının kenarlarında yorgun ve zorlama bir gülümseme beliriyor. "Her zaman demokrasinin temellerine sağlam basan liberal bir günlük gazete olduğumuzu ve olmaya devam ettiğimizi yüzlerce kez söyleyebiliriz; mevcut iktidar koalisyonu ise tamamen farklı bir bakış açısına sahip."

Bir zamanlar geleneksel bir ulusal gazete olan bu gazetenin, Federal İçişleri Bakanı tarafından "açıkça sol görüşlü aşırılıkçı" olarak sınıflandırılmasının üzerinden henüz birkaç gün geçti. Şu anda bir yasak düşünülüyor; ancak bu, yazı işleri bürosu bir ay önce GSG 9 tarafından basılan anayasaya aykırı komünist-anarşist propaganda gazetesi "Neues Deutschland" örneğinden farklı. Bu durumda yasak çoktan gecikmişti.

Ancak Anayasayı Koruma Federal Ofisi (FDA), giderek daha solcu ve radikal hale gelen haberciliği nedeniyle bir süredir "Süddeutsche Zeitung"u takip ediyordu. Kısa süre önce, bir hafta sonu edisyonunda, tüm devlet transfer ödemelerindeki (eskiden "vatandaş geliri" olarak bilinirdi) kesintileri açıkça eleştiren bir haber yayınlandı. Üç hafta önce, Şansölye'nin pek de hoş olmayan bir portresi yayınlandı ve Blackrock şirketiyle olan eski ilişkisinin kişisel çıkar güdüsüyle gerçekleşmiş olabileceği öne sürüldü.

"Bir şeyler olması gerekiyordu," diye açıkladı Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Weidel, sorulduğunda. "Yıllarca, bu solcu paçavranın sıradan Alman vatandaşlarına karşı kasıtlı olarak nefreti körüklemesini izlemek zorunda kaldık. Demokratik ifade özgürlüğü kisvesi altında, birbiri ardına yalan haberler yayınlandı: Örneğin, aşırı sağcı bir partiyiz. Bunun tek sebebi, destekçilerimizin ve seçmenlerimizin çoğunun sağ kollarında kontrolsüz bir seğirme yaşaması, vatansever olmaları veya ara sıra göçmen karşıtı bir bakış açısıyla yumruklarını kullanmalarıdır. Bu karalama kağıdında bulunan Alman karşıtı unsurlar göz önüne alındığında, artık çocuk eldivenlerini çıkarmamızın zamanı gelmişti," diye açıkladı siyasetçi, her zamanki gibi son derece şık giyinmiş ve ustura keskinliğinde bir kesinlikle tartışarak, iç istihbarat görevlilerinin bu vatansever olmayan kişiler hakkındaki "ince içgüdülerini" övüyordu.

Şansölye Friedrich Merz, bu yaz anketlerde yüzde beş barajının etrafında duraksayan koalisyon ortağı SPD ile yollarını ayırmaya ve belki de haksız yere tartışmalı AfD ile yeni bir koalisyon hükümeti kurmaya karar verdiğinden beri, yeni hükümet sözcüsü Ulf Poschardt'ın da belirttiği gibi, "ülkemizde nihayet yeni bir rüzgar esiyor ve sonunda gaza basıyor." "Biz hükümetlerin Porsche'siyiz."

Sol-liberal "FAZ"dan burjuva-liberal haftalık "Junge Freiheit"a kadar birçok gazeteci de rahatlama ifade etti. Basında övüldüğü gibi "Almanya Kurtarma Koalisyonu" olarak adlandırılan grup, şimdiye kadar mükemmel bir iş çıkardı. Özellikle, Bundestag'da kabul edilecek yeni yasa tasarıları, özellikle de "Kurgu Dışı ve Ders Kitaplarında Yakın Alman Tarihine İlişkin Perspektiflerin Yeniden Düzenlenmesi" ve "Alman Medyası ve Basın Hukukunun Yeniden Yapılandırılması" yasa tasarıları güçlü bir destek görüyor.

Friedrich Merz'in iki yıl önce yakındığı şehir manzarasında bile ilk olumlu değişiklikler şimdiden göze çarpıyor: Şehir merkezlerinde eskiden dolaşan işsiz sarhoşlar, siyahlar, tüketim karşıtları ve diğer şüpheli tipler yerine, manzara artık renkli reklam panolarının, giderek artan ultra modern otomobil trafiğinin ve 1980'lerin en güzel Alman beton binalarının üzerinden geçiyor. Muhabirimizin yanıtı, hükümet ve halk tarafından rahatsız edici olarak değerlendirilen grupların "güvenli bir yere nakledildiği" yönündeydi. İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçleri ise "şimdilik" ayrıntılar hakkında yorum yapmayı reddetti.

Özetle: Altın geleceğe giden yol çizilmiştir. Almanya ilerleme kaydediyor.

Sadece, sonradan ortaya çıktığı üzere, tam bir baş belası olan Udo Brettschneider şüpheciliğini sürdürüyor. Federal hükümet tarafından görevlendirilen, çalışanları kemerlerinde son derece şık coplar takan ve son görevi "Süddeutsche Zeitung"un editoryal çalışmalarını nazikçe demokratik çizgilere geri döndürmek olan özel güvenlik servisinin çalışan sayısı, birkaç gün önce beklenmedik bir şekilde ondan yirmiye çıkarıldı. Vatanseverlikten uzak yazar, bu durumun onu biraz endişelendirdiğini söylüyor ve konuşmamızın sonunda bile küstahça bir yorum yapmaktan kendini alamıyor: "Bu hükümetle bizi daha iyi bir geleceğin beklediğinden emin değilim. Ancak kesin olan bir şey var..."

Ne yazık ki, inatçı siyaset editörünün son sözleri artık duyulmuyor. Yan taraftaki güvenlik görevlilerinin çıkardığı yüksek sesler, sözlerini bastırıyor.