Tüketici iklimi 2025: Satın alma ruh hali dipte, ancak paniğe kapılmak için bir neden yok

Sıradan insanların bile rahatlıkla cevaplayabileceği, emek verilerek toplanmış ekonomik veriler var: Tüketici ortamı elbette kötü. Krizlerle bu kadar yoğun bir şekilde mücadele ediyorken, "çoklu kriz" terimini kullanmak bile gereksizken, başka türlü nasıl olabilirdi ki?

Dolayısıyla, GfK ve NIM enstitüleri tarafından aylık olarak derlenen tüketici iklimi endeksinin tekrar eksi 24 puana düşmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Yaz aylarında eksi 20 puana kadar yükselmişti, ancak işaretler şimdiden ortada: Bu gerçek bir fark yaratmıyor; tüketici güveni dip seviyede.

Piyasa araştırmacıları bunu gergin jeopolitik duruma, artan iş güvenliği endişelerine ve yenilenen enflasyon korkularına bağlıyor. Bu görüş kesinlikle doğru ve en azından artan iflas ve şirket küçülme programları göz önüne alındığında, iş güvenliği endişelerinin haklı nedenleri var.

Ancak bu, tüketici iklim endeksinin ulaştığı dramatik dip seviyeleri açıklamıyor. Tarihsel olarak nadiren negatif olmuştur; bu tür okumalar yalnızca koronavirüs pandemisinin başlangıcı olan 2020'den beri görülüyordu. Kısa bir toparlanmanın ardından, Ukrayna'daki savaş ve ardından gelen fiyat artışı, endeksi daha da negatif bölgeye itti ve henüz toparlanamadı.

Ekonomik durum zor ve birçok hane endişeli. Ama durum her zamankinden daha endişe verici mi? 2008 sonbaharında beklentiler nasıldı? İçler acısı: Yatırım bankası Lehman Brothers batmış ve resesyon başlamıştı. 2012'nin başında nasıllardı? Daha da kötüsü: Avro Bölgesi borç krizi nedeniyle çökme tehlikesiyle karşı karşıyaydı ve para birimi risk altındaydı. Tüketici güven endeksi neredeydi? Bugün ancak hayal edebileceğimiz zirvelerdeydi. Negatif bölgeye bile düşmedi.

Duygu göstergesi olarak adlandırılması boşuna değil ve duygu artık zor bir konu haline geldi. Artık aşırılıkları, özellikle de aşağı yönlü olanları seviyor.

Alman ekonomisinin ve toplumunun bir bütün olarak karşı karşıya olduğu zorluklar konusunda şüphe yok. Bunlar önemli ve aynı derecede önemli çabalar gerektiriyor. Siyaset ve iş dünyasının beklentileri yeterince açıklandı.

Ancak tüketici ikliminin işaret ettiği şok için hiçbir sebep yok. Yavaş bir ekonomik toparlanma öngörülüyor. Demografik değişim sayesinde işsizlik eski zirvelerine geri dönmeyecek; o zaman bile tüketici iklimi şimdikinden çok daha iyiydi. Ve enflasyon, gerçek dünyada elde edilebilecek en iyi kontrol altında. Enflasyondan korkan herkes, devalüasyonu beklemek yerine parasını harcamalı.

Tüketici iklimi endeksi aynı zamanda en tehlikeli ekonomik verilerden biridir: Dağınık bir ruh haline daha yüksek bir istatistiksel önem kazandırır ve onu pekiştirir. Oysa herkes kendi durumunun ne olduğunu gayet iyi biliyor. Gerçekten her zamankinden daha mı kötü?